Anne Cevap Ekibi
Üye20 Kasım 2025
0 kişi bu yazıyı beğendi

Bebeklerde alerjen gıdaların güvenli tanıtımı, hem gelecekte oluşabilecek gıda alerjisi riskini azaltmak hem de bebeğin dengeli ve çeşitli beslenmesini sağlamak için çok kritik bir süreçtir. Özellikle ek gıdaya geçiş döneminde, “Yer fıstığını ne zaman vereceğim? Yumurta alerji yapar mı? Süt ürünleriyle nasıl tanıştırmalıyım?” gibi sorular, ebeveynlerin en çok endişe ettiği konuların başında gelir. Bu yazıda, bebeklerde alerjen gıdaların güvenli tanıtımı ile ilgili temel bilgileri, adım adım uygulanabilir ve pratik bir rehber şeklinde bulabilirsiniz.
Gıda alerjisi, bağışıklık sisteminin aslında zararsız olan bir besini “tehlike” olarak algılayıp aşırı tepki vermesi durumudur. Bu tepki bazen sadece hafif kızarıklık şeklinde olurken, bazen de nefes darlığı gibi ciddi tablolarla karşımıza çıkabilir.
Bebeklerde ve çocuklarda en sık alerjiye neden olan gıdalar:
İnek sütü ve süt ürünleri
Yumurta (özellikle beyazı)
Yer fıstığı
Ağaç yemişleri (fındık, ceviz, badem, kaju vb.)
Buğday (gluten içeren tahıllar)
Soya
Balık
Kabuklu deniz ürünleri (karides, midye vb.)
Susam (tahin, simit üzerindeki susam taneleri vb.)
Bu besinler, “yüksek alerjen” grubunda yer alır ve bebeğe tanıtılırken ekstra dikkat gerektirir.
Eskiden yaygın olan görüş:
“Alerji yapabilecek gıdalar ne kadar geç verilirse o kadar iyi olur.”
Bu nedenle yer fıstığı, yumurta, balık gibi gıdalar çoğu zaman 2–3 yaşına kadar ertelenirdi.
Güncel yaklaşım ise:
Bu gıdaları gereksiz yere çok geç tanıtmanın, alerji riskini azaltmadığı; bazı durumlarda artırabildiği düşünülüyor.
Uygun zamanda ve doğru miktarda, kontrollü şekilde tanıtılan alerjen gıdaların, bağışıklık sistemi üzerinde “tolerans” oluşturma ihtimali olduğu kabul ediliyor.
Kısacası, günümüzde amaç kaçınmak değil, doğru zamanda ve güvenli yöntemle tanıştırmak.
Genel öneri:
İlk 6 ay sadece anne sütü (mümkünse)
aydan sonra anne sütüne ek olarak ek gıdalar
Bazı bebeklerde, gelişimsel olarak hazırsa ve doktor uygun görürse, 4–6 ay arasında da ek gıdaya başlanabiliyor. Ancak burada en önemli nokta, bebeğin hazır oluşu.
Başını dik tutabiliyor, destekle oturabiliyor
Dil itme refleksi azalmış (kaşıkla verilen gıdayı sürekli dışarı itmemeye başlamış)
Çevresindeki yiyeceklere ilgi duyuyor, elini uzatıyor
Püre kıvamındaki yiyecekleri yutabiliyor
Bu işaretler varsa, genellikle önce basit ek gıdalarla başlanır; ardından alerjen gıdalara geçilir.
Bazı bebeklerde gıda alerjisi gelişme ihtimali daha yüksektir. Genel olarak:
Orta–şiddetli egzaması (atopik dermatit) olanlar
Daha önce herhangi bir gıdaya (örneğin yumurta, süt) belirgin reaksiyon göstermiş olanlar
Anne, baba veya kardeşte ciddi gıda alerjisi, astım, yoğun egzama gibi hastalıkların bulunması
Bu bebeklerde özellikle yer fıstığı, kuruyemişler ve yumurta gibi alerjenlerin tanıtımı daha dikkatli, mümkünse çocuk doktoru veya çocuk alerji uzmanı ile planlanarak yapılmalıdır.
Alerjen gıdalara geçmeden önce şu kuralları standart hale getirebilirsiniz:
Bebek o gün genel olarak iyi hissetsin
Ateş, kusma, ishal, belirgin enfeksiyon belirtisi olmasın.
Aşı olunan gün veya hemen ertesi gün yeni alerjen denememek daha sağlıklıdır.
İlk denemeyi gündüz yapın
Sabah veya öğle saatleri ideal.
Olası bir reaksiyonda sağlık hizmetine ulaşım daha kolay olur.
Aynı anda tek yeni gıda
Özellikle alerjen bir gıda deniyorsanız, o gün başka yeni bir şey eklemeyin.
Reaksiyon olursa hangi gıdadan olduğunu daha rahat anlarsınız.
Minik bir miktarla başlayın
İlk denemede “tadımlık” çok küçük bir ölçü (örneğin pürenin ucunda minicik bir miktar).
Reaksiyon yoksa sonraki denemelerde yavaş yavaş artırılır.
İlk 2 saat bebeği izleyin
Alerjik tepkilerin büyük kısmı gıdadan sonraki ilk 2 saat içinde ortaya çıkar.
Kafanızda bir “acil plan” olsun
Hangi durumda ne yapacağınızı önceden doktorunuzla konuşup netleştirin.
Kendi kendinize ilaç ya da iğne başlamak yerine, her zaman hekim yönlendirmesine uyun.
Genellikle gıdadan sonra kısa sürede ortaya çıkar ve daha hafif seyreder:
Ağız çevresinde hafif kızarıklık veya birkaç küçük kabarıklık
Vücutta sınırlı kızarıklık/ürtiker
Hafif karın ağrısı, huzursuzluk
Bir kez hafif kusma
Bu durumda:
Yeni verilen gıdayı hemen durdurun.
Bebeği takip edin, tablo ağırlaşırsa sağlık kuruluşuna başvurun.
Durumu mutlaka çocuk doktorunuza haber verin.
Aşağıdaki belirtiler ciddi alerjik reaksiyon (anafilaksi) işareti olabilir:
Yüz, dudak, dil veya göz kapaklarında hızla artan şişlik
Nefes alıp vermede zorlanma, hırıltılı solunum
Ses kısılması, ağlama sesinde belirgin değişiklik
Tüm vücuda yayılmış kabarık döküntü
Tekrarlayan ve şiddetli kusma–ishal
Bebeğin belirgin şekilde halsizleşmesi, soluklaşması
Bu belirtilerden biri bile varsa:
Derhal acil yardım (112) çağırın.
Bebeği yalnız bırakmayın, sakin kalmaya çalışın.
Doktorunuz daha önce size özel bir acil ilaç veya plan verdiyse, bu plan doğrultusunda hareket edin.
Aşağıdaki adımlar, genel ve örnek bir plandır. Bebeğinizin özel durumu için mutlaka doktordan kişisel öneri alın.
Ek gıdaya başlar başlamaz (genellikle 6. ay civarı), ilk 1–2 haftada şu tarz besinlerle başlanabilir:
Sebze püreleri (kabak, patates, havuç vb.)
Meyve püreleri (elma, armut, muz vb.)
Yoğurt (sade ve katkısız)
Bu dönemde, vücut yeni gıdalara yavaş yavaş alışırken, belirgin bir reaksiyon yoksa sıradaki adımlara geçilebilir.
Yumurta, çocukluk çağındaki en sık alerjenlerden biridir; bu nedenle dikkatli fakat gereksiz geciktirmeden tanıtılması önemlidir.
Pratik bir örnek plan:
Gün 1:
Haşlanmış yumurta sarısından pirinç tanesi kadar küçük bir parçayı sebze püresine karıştırın.
Bebeğe verip 1–2 saat gözlemleyin.
Gün 2–3:
Reaksiyon yoksa miktarı yarım çay kaşığına çıkarabilirsiniz.
Devamında:
Zamanla çeyrek–yarım yumurta sarısına kadar yükseltilebilir.
Bebeğiniz sarıyı iyi tolere ediyorsa, daha ilerleyen dönemde iyi pişmiş yumurta beyazı da yine küçük miktarla denenebilir.
Yumurta sorunsuz kabul edildiyse, haftada birkaç kez beslenme rutinine küçük porsiyonlar halinde eklenmesi, toleransın devamlılığı açısından yararlı kabul edilir.
Yer fıstığı, hem sık hem de ciddi reaksiyon yapabilen bir alerjendir. Buna rağmen uygun zamanda ve uygun formda tanıtılması, bazı çocuklarda alerji gelişme riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
7.3.1. Boğulma riskine çok dikkat!
Bütün halde fındık, fıstık, badem, ceviz gibi kuruyemişler 4 yaşına kadar kesinlikle verilmemelidir.
Bunun yerine:
Şekersiz, tuzsuz fıstık ezmesi
Fıstık unu
Suyla, anne sütüyle veya mama ile inceltilmiş akışkan fıstık ezmesi kullanılabilir.
7.3.2. Örnek yer fıstığı tanıtım planı (düşük–orta riskli bebek için)
1 çay kaşığı fıstık ezmesini birkaç çay kaşığı su/anne sütü/mama ile inceltip akışkan bir kıvam oluşturun.
İlk gün:
Bu karışımdan sadece ufacık bir miktar (örneğin ¼ çay kaşığından az) verin.
Bebeği 2 saat kadar gözlemleyin.
Sonraki günler:
Reaksiyon yoksa miktarı yavaş yavaş artırarak 1–2 çay kaşığına çıkabilirsiniz.
Yer fıstığı sorunsuz tolere edildiyse, haftada 2–3 kez küçük porsiyonlar halinde, farklı pürelerle karıştırarak sunabilirsiniz.
Yüksek riskli bebeklerde (ağır egzama, daha önce başka gıdaya ciddi reaksiyon gibi) ilk yer fıstığı denemesi mutlaka doktorun önerdiği şartlarda (gerekirse klinik ortamda) yapılmalıdır.
Doğrudan inek sütünü içecek olarak vermek 1 yaş öncesinde önerilmez; fakat yoğurt ve peynir gibi süt ürünleri ek gıda döneminde verilebilir.
Yoğurt (genellikle 6. aydan sonra):
İlk denemede 1–2 çay kaşığı sade yoğurt verilebilir.
Reaksiyon yoksa porsiyon yavaş yavaş artırılır.
Peynir:
Tuzsuz veya tuzu azaltılmış beyaz peynir, lor veya az tuzlu kaşar rendesi küçük miktarlarda verilebilir.
Herhangi bir ciddi şikâyet (geniş döküntü, nefes darlığı, dudak–dil şişmesi vb.) durumunda gıda hemen kesilmeli ve doktora başvurulmalıdır.
Balık, özellikle beyin gelişimi için önemli omega-3 yağ asitlerini içerir ve ek gıdaya geçilen dönemde iyi pişirilmiş halde sunulabilir.
Kılçıksız, tamamen pişmiş beyaz etli balıklarla başlanması güvenli bir tercihtir.
İlk denemede çok küçük bir lokma verilir, ardından bebek gözlemlenir.
Kabuklu deniz ürünleri ise (karides, midye) daha yüksek alerji riski taşıdığından genellikle daha ileri dönemde ve dikkatle tanıtılır.
Gluten içeren besinlerin (irmik, ekmek içi vb.) 4–12 ay aralığında uygun şekilde tanıtılması yaygın bir uygulamadır.
Başlangıç için buğday içeren bebek mamaları, irmik lapası veya ekmek içi pürelerin içine karıştırılabilir.
Yine her zaman olduğu gibi küçük miktarla başlanıp, reaksiyon yoksa yavaş yavaş artırılır.
Son yıllarda susam alerjisi de giderek daha fazla konuşulmaya başlamıştır.
Tahin, susamın yoğun formudur ve boğulma riskini engellemek için mutlaka su, yoğurt veya başka bir püre ile inceltilmiş şekilde verilmelidir.
İlk denemede çok küçük bir miktar ile başlayıp, bebeği yakından gözlemlemek gerekir.
Çok geç başlamak:
“Ne kadar geç, o kadar iyi” düşüncesi güncel bakış açısıyla uyumlu değil. Uygun zamanda ve kontrollü tanıtım daha dengeli bir yaklaşım.
Aşırı korkup hiç denememek:
Sürekli ertelemek, çocuğun gıda çeşitliliğini azaltır ve bazı durumlarda tolerans gelişme ihtimalini azaltabilir.
Bebeklere bütün kuruyemiş vermek:
Bu, alerjiden bağımsız olarak ciddi bir boğulma riskidir.
Bir kez verip, sonra aylarca hiç vermemek:
Toleransın devamı için, sorun yaratmayan alerjen gıdaların arada bir tekrar sunulması faydalı kabul edilir.
Bebek hasta veya yeni aşı olmuşken deneme yapmak:
O gün ortaya çıkabilecek belirtilerin aşı mı, hastalık mı yoksa gıdadan mı kaynaklandığını anlamayı zorlaştırır.
Her bebek için rutin alerji testi yaptırmak genelde önerilmez. Testler daha çok:
Daha önce şüpheli reaksiyon öyküsü varsa,
Orta–şiddetli egzaması olan bebeklerde,
Doktorun klinik muayenede güçlü şüphesi bulunuyorsa gündeme gelir.
Unutmayın: Testlerin pozitif çıkması her zaman mutlaka alerji olduğu anlamına gelmez; sonuçları ve bebeğinizin öyküsünü birlikte değerlendirecek kişi uzman hekimdir.
Aşağıdaki durumlardan herhangi biri varsa, kendi kendinize devam etmek yerine profesyonel destek şarttır:
Gıdadan sonra ortaya çıkan orta–ağır reaksiyon belirtileri
Uzun süredir devam eden, kontrolsüz ve yaygın egzama
Aynı gıdaya her verildiğinde tekrarlayan şikâyetler (döküntü, karın ağrısı, ishal vb.)
Birden fazla gıdaya karşı şüpheli reaksiyon olması
Ailede ağır gıda alerjisi veya anafilaksi öyküsü bulunması ve sizin ciddi kaygı duymanız
Bu durumlarda, çocuk doktoru/çocuk alerji uzmanı bebeğiniz için kişiye özel bir beslenme planı ve gerekirse acil eylem planı hazırlayacaktır.
Ek gıdaya genellikle 6. aydan sonra başlanır; bazı bebeklerde doktorun uygun gördüğü şekilde 4–6 ay arası da mümkün olabilir.
Alerjen gıdalar, gereksiz yere yıllarca ertelenmek yerine, bebek hazır olduğunda ve kontrollü şekilde tanıtılmalıdır.
Her zaman küçük miktarla başlayın, ilk saatlerde bebeği dikkatle gözlemleyin.
Hafif belirtilerde gıdayı kesin ve doktorunuzla iletişime geçin; ciddi belirtilerde vakit kaybetmeden acil yardım isteyin.
Sorunsuz kabul edilen alerjen gıdaları, beslenme düzeninin doğal bir parçası haline getirmeniz, tolerans açısından destekleyici olabilir.
En önemlisi; her bebeğin öyküsü, genetiği ve risk profili farklıdır. Arkadaşınızın bebeğine uygun olan plan, sizin bebeğiniz için aynı şekilde uygun olmayabilir.
Buradaki tüm bilgiler yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır. Hiçbir bölüm, bir hekimin muayenesi ve tıbbi önerisinin yerini tutmaz.
Bebeğinizin ek gıdaya başlama zamanı, alerjen gıdaların ne zaman ve nasıl tanıtılacağı, tamamen bebeğinizin özel durumuna göre planlanmalıdır.
Alerji öyküsü, egzama, kronik hastalık, gelişim geriliği veya ailede ciddi alerji geçmişi varsa, hiçbir yeni gıdayı doktorunuza danışmadan başlamayınız.
Herhangi bir gıdadan sonra nefes darlığı, yüzde/dilde hızlı şişlik, yaygın döküntü, tekrarlayan kusma, aşırı halsizlik gibi belirtiler görürseniz acil durum olabileceğini unutmayın ve hemen 112’yi arayın.
Bu yazı tanı veya tedavi amacıyla hazırlanmış değildir. Bebeğinizle ilgili her türlü beslenme ve alerji konusunda mutlaka doktora danışın.
Anne Cevap Ekibi
Üye20 Kasım 2025
0 kişi bu yazıyı beğendi
20.11.2025
20.11.2025
Toplam 0 yorum
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz.