Anne&Bebek Ekibi
Üye20 Kasım 2025
0 kişi bu yazıyı beğendi

Boğulma riskini azaltan beslenme teknikleri, özellikle küçük çocuklar, yaşlılar ve yutma güçlüğü (disfaji) olan kişiler için hayati önem taşır. Ama aslında hepimiz için geçerli, çünkü yanlış lokma, dikkatsiz yeme veya uygunsuz besin seçimi her yaşta boğulma riski yaratabilir.
Aşağıda hem pratik, günlük hayatta uygulanabilir hem de bilimsel temeli olan teknikleri blog yazısı tadında toparladım.
Yemek yerken:
Dik oturun (sırt yaslı, baş hafif öne eğik olmalı, geriye atık değil).
Sandalyede oturuyorsanız:
Ayaklar yere bassın.
Kollar masaya rahatça uzansın.
Yatakta beslenmesi gereken bireylerde:
Baş ve gövde mümkün olduğunca en az 45° açıyla yükseltilmeli.
Yeme bitse bile en az 20–30 dakika dik pozisyonda kalınmalı.
Neden önemli? Dik pozisyon, yiyeceklerin yemek borusuna doğru güvenli şekilde ilerlemesini, soluk borusuna kaçma riskinin azalmasını sağlar.
Her zaman küçük lokmalar alın.
Kaşığı çok doldurmayın, yarım dolu kaşık bile çoğu zaman yeterlidir.
Sandviç, döner, tost gibi yiyecekleri:
Küçük parçalara bölerek yiyin.
Aynı anda çok fazla ısırık almayın.
Et, tavuk gibi lifli gıdalar:
Kibrit ucu veya nohut büyüklüğünü geçmeyen parçalara ayrılarak verilmeli.
Gerekirse didikleyerek veya minik minik doğrayarak servis edilmeli.
Özellikle çocuklarda: Ebeveyn gözetiminde, çocuğun ağzını tıka basa doldurmasına izin vermemek çok kritik.
Boğulma vakalarının büyük bir kısmı hızlı yeme ve yeterince çiğnememe ile ilişkili.
Her lokmayı en az 15–20 kez çiğnemeye çalışın.
Yiyecek ağızda tamamen parçalanmadan yutmaya çalışmayın.
Ağızda lokma varken:
Konuşmayın
Gülmeyin
Koşmayın / yürümeyin, özellikle çocuklar için.
Ailece bir “ritüel” haline getirilebilir:
“Önce çiğne, sonra konuş.”
cümlesini sık sık tekrar etmek bile alışkanlık kazandırmaya yardımcı olur.
Boğulma riskini en çok artıran besinler genelde:
Sert, yuvarlak ve kaygan
Küçük ama soluk borusunu tıkayacak büyüklükte
Ağızda kolay dağılmayan yapıda olanlardır.
Sosis, kokteyl sosis, sucuk dilimleri
Sert şekerler, jelibon, sakız
Bütün fındık, fıstık, badem, çekirdek
Bütün üzüm, kiraz, zeytin (çekirdekli/çekirdeksiz fark etmez)
Sert havuç, elma dilimleri
Patlamış mısır
Sosis:
Yuvarlak dilimlemek yerine boyuna ince şeritlere bölüp küçük parçalara ayırın.
Üzüm:
Enine ikiye, tercihen dörde bölerek verin.
Havuç, elma:
Küçük küpler halinde doğrayın veya rendeleyerek/soteleyerek yumuşatın.
Kuruyemiş:
Bütün halde vermek yerine, ezilmiş/buton halinde ezme (ör. fıstık ezmesi) formunda ve ince tabaka halinde kullanın. (Örn: ekmeğe ince sürülmüş şekilde.)
Çocuklar için 4 yaşına kadar, bazı kaynaklarda 5 yaşına kadar bu tür besinler çok kontrollü şekilde verilmelidir.
Boğulma riskini azaltmak için:
Yemek sırasında:
Televizyon, tablet, telefon gibi dikkat dağıtıcıları mümkün olduğunca kapatın.
Çocuğun yemek yerken oyuncağıyla koşmasına, zıplamasına izin vermeyin.
Yemeğe “vakit ayırmak” gerektiğini anlatan bir aile kültürü oluşturun.
Ne kadar dikkat, o kadar güvenlik.
Yutma güçlüğü olan kişilerde (inme geçiren, Parkinson, demans, kas hastalıkları vb.) gıdaların kıvamı hayati önem taşır.
Genel prensipler:
Çok sulu ve akışkan besinler:
Çorba, su gibi; bazen yutma bozukluğu olan kişilerde akciğere kaçma riskini artırabilir.
Gerekirse kıvam artırıcılarla yoğunlaştırılabilir (doktor/diyetisyen önerisiyle).
Çok kuru ve sert besinler:
Kurabiye, galeta, kuru köfte gibi yiyecekler boğazda takılabilir.
Yanında mutlaka uygun içecek verilmelidir; gerekirse püre formuna dönüştürülebilir.
En güvenli kıvam çoğu disfaji hastası için:
Püre veya yumuşak ezme formudur (ama kişiye özel değerlendirme şart).
Evde bakımı yapılan yaşlı bireyler için bir diyetisyen veya yutma terapistinden destek almak çok değerlidir.
Lokmayı yuttuktan sonra içmek daha güvenlidir.
Bir lokma ağızdayken üzerine suyla “ittirme” alışkanlığı boğulma riskini artırabilir.
Özellikle pirinç, bulgur, ekmek gibi gıdalar:
Ağızda hamur gibi topaklanıp, üstüne sıvı gelince kontrolsüzce geriye kaçabilir.
Daha güvenli sıralama:
Lokmayı çiğne
Yut
Gerekirse küçük bir yudum su iç
Asla acele ettirmeyin.
“Hadi çabuk bitir, geç kaldık” baskısı boğulma riskini artırır.
Kaşığı art arda ağza götürüp, önceki lokmanın tamamen yutulmasını beklememek çok risklidir.
Kıdemli bakıcılar şunu sıkça söyler:
“Ağzı boş mu, boğazı temiz mi, önce ona bak.”
Eğer ağızda yemek varken yeni lokma gitmiyorsa, kişi nefes nefese kalıyorsa mutlaka yavaşlayın.
Eksik diş, çürük, ağrı veya protez uyumsuzluğu:
Yeterli çiğnemeyi engeller.
Büyük parçalar halinde yutmaya zorlar, boğulma riskini artırır.
Özellikle yaşlılarda:
Protez dişlerin iyi oturması,
Çiğneme fonksiyonunun düzenli kontrolü çok önemlidir.
Ağız içi yaralar, mantar enfeksiyonları da çiğnemeyi zorlaştırabilir.
Düzenli diş hekimi kontrolleri, boğulmayı önleyici beslenme yönetiminin bir parçası gibi düşünülmelidir.
Her ne kadar beslenme teknikleriyle riski azaltsak da, sıfıra indirmek mümkün değildir. Bu yüzden:
Boğulmanın uyarı işaretleri:
Kişi konuşamıyorsa, ses çıkaramıyorsa
Elleriyle boğazını tutuyorsa
Morarma, panik ifadesi varsa
Öksüremiyor ya da çok zayıf öksürüyorsa
Bu durumda acil müdahale (Heimlich manevrası gibi) gerekebilir.
Bu manevraları öğrenmek için:
İlk yardım kurslarına katılmak,
Sağlık Bakanlığı onaylı eğitimlerden sertifika almak
çok faydalıdır.
Boğulma riskini azaltmak için evde bazı “küçük ama etkili” kurallar belirleyebilirsiniz:
“Yemek masasında koşmak yok.”
“Ağzında lokma varken konuşma yok.”
“Tehlikeli besinler (sert kuruyemiş, jelibon vb.) yalnızca büyüklerin yanında yenir.”
Çocuklara ödül veya ceza üzerinden değil, güvenlik ve sağlık üzerinden sakin bir dille açıklama yapmak daha kalıcı olur.
Boğulma riski, şu gruplarda daha yüksektir:
0–5 yaş arası çocuklar
İleri yaşlı bireyler
İnme sonrası iyileşme döneminde olanlar
Parkinson, ALS, demans gibi nörolojik hastalığı olanlar
Kas hastalıkları olanlar
Yutma bozukluğu (disfaji) tanısı almış kişiler
Bu gruplarda beslenme mutlaka daha planlı ve kontrollü olmalıdır.
Özetle:
Dik oturmak
Küçük lokmalar almak
Yavaş yemek ve iyi çiğnemek
Tehlikeli besinleri tanıyıp uygun hâle getirmek
Dikkat dağıtıcıları azaltmak
Uygun kıvam seçmek
Ağız ve diş sağlığına dikkat etmek
İlk yardımı öğrenmek
gibi adımlarla boğulma riskini ciddi ölçüde azaltmak mümkündür.
Bu yazıda yer alan bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır.
Her bireyin sağlık durumu, yutma fonksiyonu ve beslenme ihtiyaçları farklıdır.
Bu nedenle, beslenme düzeninizi ve kıvam ayarlamalarını mutlaka bir hekim (örneğin aile hekimi, gastroenteroloji, kulak burun boğaz veya nöroloji uzmanı) ve mümkünse bir diyetisyen kontrolünde planlayın, beslenme tavsiyesini doktor kontrolünde alın.
Anne&Bebek Ekibi
Üye20 Kasım 2025
0 kişi bu yazıyı beğendi
20.11.2025
20.11.2025
Toplam 0 yorum
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz.